Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
Geçmişi Gizle
Geçmiş Detayları
Geçmişi Sil
Geçmiş :
ayağa kalkacak gücü olmamak
inside lead
balance at the bank
judgmental forecast
verso ecoico
(birine) sunmak
Geçmiş
Cümleler
"(birine) sunmak"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 1 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
Colloquial
1
Konuşma Dili
(birine) sunmak
put it to (one)
f.
"(birine) sunmak"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 76 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
birine veya bir yere başvuruda bulunmak veya bir belge sunmak/ibraz etmek
file something with someone or something
f.
2
Genel
(birine veya bir şeye) sunmak
wish
f.
3
Genel
(kendini) birine eş olarak sunmak
offer
f.
Phrasals
4
Öbek Fiiller
(birine bir şey için) şükranlarını sunmak
cite (one) for (something)
f.
5
Öbek Fiiller
birine bir şey sunmak
serve something to someone
f.
6
Öbek Fiiller
(birine bir şey) sunmak/açıklamak
represent something to someone
f.
7
Öbek Fiiller
birine bir fikir sunmak
hit someone with something
f.
8
Öbek Fiiller
birine bir plan/teklif sunmak
hit someone with something
f.
9
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi birine) sunmak
release (someone or something) to (one)
f.
10
Öbek Fiiller
(birine/bir gruba) sunmak
reveal to (someone or something)
f.
11
Öbek Fiiller
birini/bir şeyi birine sunmak
reveal someone or something to someone
f.
12
Öbek Fiiller
(birine/bir şeye) resmi bildiri sunmak
serve with (someone or something)
f.
13
Öbek Fiiller
(birine/bir şeye) bir şey sunmak
offer something up (to someone or something)
f.
14
Öbek Fiiller
(birine/bir şeye) teşekkürlerini, şükranlarını, minnetini sunmak
offer something up (to someone or something)
f.
15
Öbek Fiiller
(birine) bir önerme sunmak
suggest (something) to (one)
f.
16
Öbek Fiiller
(bir şeyi birine/bir şeye) sunmak
put (something) in with (someone or something)
f.
17
Öbek Fiiller
(bir şeyi birine/bir şeye) tartışılması, değerlendirilmesi, karar verilmesi için sunmak
put (something) up to (someone or something)
f.
18
Öbek Fiiller
birine bir şey sunmak/takdim etmek
bestow something on someone
f.
19
Öbek Fiiller
birine sunmak/takdim etmek
bestow on (someone)
f.
20
Öbek Fiiller
(birine) bir fikir sunmak
bounce off (of) (someone)
f.
21
Öbek Fiiller
birine bir fikir sunmak
bounce something off (of) someone
f.
22
Öbek Fiiller
birine bir fikir sunmak
bounce something off someone
f.
23
Öbek Fiiller
(birine/bir şeye bir şey) sunmak
bring (something) before (someone or something)
f.
24
Öbek Fiiller
(birine/bir şeye bir bilgi, kanıt) sunmak
bring (something) before (someone or something)
f.
25
Öbek Fiiller
(birine bir şey) sunmak
display (something) to (someone)
f.
26
Öbek Fiiller
(birine) bir şey sunmak
hold something out (to someone)
f.
27
Öbek Fiiller
(birine/bir şeye) bolca (bir şey) sunmak
lavish (someone or something) with (something)
f.
28
Öbek Fiiller
(birine/bir şeye) bolca (bir şey) sunmak
lavish (something) upon (someone or something)
f.
29
Öbek Fiiller
(birine/bir şeye) bolca (bir şey) sunmak
lavish (something) on (someone or something)
f.
30
Öbek Fiiller
(birine/bir şeye bir şey) sunmak
lay (something) before (someone or something) [old-fashioned]
f.
31
Öbek Fiiller
(birine/bir şeye) karşı (bir şey) sunmak
make (something) against (someone or something)
f.
32
Öbek Fiiller
(birine bir şey) sunmak
provide (one) with (something)
f.
33
Öbek Fiiller
(birine/bir şeye bir şey) sunmak
provide (something) for (someone or something)
f.
34
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi birine/bir şeye) sunmak
put (someone or something) before (someone or something)
f.
35
Öbek Fiiller
(bir şeyi birine/bir şeye) sunmak
render (something) to (someone or something)
f.
36
Öbek Fiiller
(birine bir şeye bir yiyecek/içecek) sunmak/ikram etmek
serve (something) to (someone or something)
f.
37
Öbek Fiiller
(birine/bir şeye resmi bir bildirim) sunmak/vermek
serve (something) to (someone or something)
f.
Colloquial
38
Konuşma Dili
birine bir fikir/plan sunmak
lay something on someone
f.
Idioms
39
Deyim
birine bir şey için şükranlarını sunmak
cite someone for something
f.
40
Deyim
birine bir şeyi altın tepside sunmak
give/hand something to somebody on a plate
f.
41
Deyim
birine (bir) fikir vermek/sunmak
bounce an idea off someone
f.
42
Deyim
birine bir şeyi altın tepside sunmak
give/hand something to somebody on a silver platter
f.
43
Deyim
(birine) tüm seçenekleri/olasılıkları sunmak
give (one) the works
f.
44
Deyim
(birine) her şeyi hazır sunmak
spoon-feed (someone)
f.
45
Deyim
(birine) bir çare sunmak
throw (one) a lifeline
f.
46
Deyim
görüşünü almak için birine bir öneriyi/fikri sunmak
run something past someone
f.
47
Deyim
(birine) bir fikir sunmak
bounce an idea off (of) (one)
f.
48
Deyim
(birine) bir olanak sunmak
give (one) half a chance
f.
49
Deyim
(birine bir şey yapmak için) bir fırsat/olanak sunmak
give somebody half a chance (to do something)
f.
50
Deyim
(birine/bir şeye) bir fırsat sunmak
give (someone or something) a chance
f.
51
Deyim
(birine bir şeyi) altın tepside sunmak/vermek
give (something) to (one) on a (silver) platter
f.
52
Deyim
(birine bir şeyi) altın tepside sunmak/vermek
give (something) to (one) on a plate
f.
53
Deyim
(birine) saygılarını sunmak
give props to (one)
f.
54
Deyim
(birine) hürmetlerini sunmak
give props to (one)
f.
55
Deyim
birine bir olanak sunmak
give somebody half a chance
f.
56
Deyim
(birine bir şeyi) tepside sunmak
hand (one) (something) on a plate
f.
57
Deyim
(birine bir şeyi) altın tepside sunmak
hand (one) (something) on a plate
f.
58
Deyim
(birine bir şeyi altın/gümüş) tepside sunmak
hand (something) to (one) on a (silver) platter
f.
59
Deyim
(birine bir şeyi altın) tepside sunmak
hand (something) to (someone) on a plate
f.
60
Deyim
(birine bir şeyi) tepside sunmak/vermek
hand (something) to (someone) on a plate
f.
61
Deyim
birine bir şeyi tepside sunmak
hand someone something on a plate
f.
62
Deyim
birine bir şeyi altın tepside sunmak
hand someone something on a plate
f.
63
Deyim
birine bir şeyi tepside sunmak
hand something to somebody on a plate
f.
64
Deyim
birine bir şeyi altın tepside sunmak
hand something to somebody on a plate
f.
65
Deyim
sahip olduğu bir şeyi (birine) hediye gibi açık etmek/sunmak
make a present of something (to somebody)
f.
66
Deyim
bir şeyi (birine) altın tepside sunmak
make a present of something (to somebody)
f.
67
Deyim
(birine) fırsatlar sunmak
open a few doors
f.
68
Deyim
(birine) fırsatlar sunmak
open a few doors for (one)
f.
69
Deyim
(birine) fırsatlar sunmak
open the door to (someone)
f.
70
Deyim
(birine) fırsat sunmak
open the way for (one)
f.
71
Deyim
(birine) fırsat sunmak
open the way for somebody/something (to do something)
f.
72
Deyim
(birine/bir şeye) saygılarını/hürmetini/bağlılığını sunmak
pay homage (to someone or something)
f.
73
Deyim
(birine/bir şeye) hayranlığını/beğenisini sunmak
pay homage (to someone or something)
f.
74
Deyim
(birine) bir çare sunmak
throw a lifeline to (someone)
f.
Politics
75
Siyasal
hükümdarın teşekkürlerini sunmak için birine ücretsiz kiraladığı (ev, daire)
grace-and-favour [uk]
s.
Slang
76
Argo
birine bir şey (plan/proje) sunmak
lay something on someone
f.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of (birine) sunmak
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy